Çok seçenekli toplum”un mümkün olduğunca fazla alternatife açık kapı bırakıp sürekli en iyinin geleceğini umarak doyuma ulaşacağına inanan mutluluk beklentisi ile kendisini nasıl aldatmış olduğunu anlarız. Yüzlerdeki hayalkırıklığı doğru fırsatların yokluğunun kanıtı değil, daha ziyade cesaret ve kendini adama isteğinin var olmadığı doyumsuz, isteksiz ve yüzeysel bir yaşamın ifadesidir. Derin ve doyurucu bir deneyimin yolunu, yalnızca kesin bir karar verdiğimiz ve bu karara bağlı kaldığımız takdirde bulabiliriz…
“İdil Dalyan”